“Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek dönüp de yeniden buğday olmadı. Hiçbir üzüm tekrar koruk hâline dönmedi.
Piş ve olgunlaş, yani iyice yan ki, bozulmaktan kurtul!”

10 Mayıs 2012 Perşembe

bir gececik uyuma

 





Bir gececik uyuma, ne olur.
Ayrılık kapısını çalma bir gececik.
Bir gececik dostların gönlü olsun,
Ne olur sabahı et bir gececik.

 




Bir gececik uyuma, ne olur.
Ayrılık kapısını çalma bir gececik.
Bir gececik dostların gönlü olsun,
Ne olur sabahı et bir gececik.

Bir gececik gözlerimiz seninle aydın olsun,

Kör olsun şeytan bir gececik.
Dünyayı güzel kokular sarsın bütün.
Karanlıklardan ışıklar aksın ovalara.
Sofrandakiler dirilsin bir gececik.

Bir gececik uyuma, ne olur.

Ayrılık kapısını çalma bir gececik.
Bir gececik ata bin, meydana gel.
Gönüller bir gececik rahat olsun,
Göğüsler meydana dönsün bir gececik.

Yeniler giyinelim biz kulların.

Musa gibi sen bir sopa al eline.
Sopa bir anda elinde yılan olsun.
Süleyman gibi sen karincaların yanına var.
Karıncalar bir anda birer Süleyman olsun.

Ne olur, bir gececik kapısını çalma ayrılığın. 

                                                                MEVLANA     
  
 teşekkürler ayşecim...iyi ki varsın...
........................................................................................................


Ve bir genç, şöyle dedi: "Bize arkadaşlıktan bahset."
Ve o cevap verdi:
"Arkadaşınız, cevap bulan gereksinimlerinizdir.
O, sevgiyle ektiğiniz ve şükranla biçtiğiniz tarlanızdır.
O sizin sofranız ve ocakbaşınızdır.
Çünkü ona açlığınızla gelir ve onda huzuru ararsınız.
Arkadaşınız sizinle içinden geldiği gibi konuştuğunda,
ne 'hayır' demek zor gelir, ne de 'evet' demekten çekinirsiniz.
Ve o sessiz kaldığında,
kalbiniz onun kalbini dinlemek için sessizleşir.
Çünkü arkadaşlıkta, kelimeler susunca,
tüm düşünceler, tüm arzular ve beklentiler,
gürültüsüz bir sevinç içinde doğar ve paylaşılırlar.
Arkadaşınızdan ayrıldığınızda ise yas tutmazsınız;
Çünkü onun en sevdiğiniz yanı, yokluğunda
daha bir berraklık kazanır, tıpkı bir dağın,
dağcıya, ovadan daha net görünmesi gibi...
                                                                        HALİL CİBRAN-Ermiş'ten

                                                                                                                                                                                                                               




5 yorum:

nghnca dedi ki...

Arkadaşlarım...
Hani bir hayalim vardı..komşu olacaktık,çok arıyorum sizi,konuşmayın varın:)bir bakma imkanı olsa,gözlerimizle halleşsek,hayat daha kolay ve katlanılası geliyor ya cumartesileri,bir diz çökümü kadar ya yerimiz,dışarısı vız..ezan muhteşem ya...
dün..çok özledim kabeyi,ne zaman oldu göremeyeli,önümde koca bir dağ,arkasında harem var,biliyorum orda,ben burda uzaklık her yerde aynı..
tamam gidemedim bugün de Rabbim,razı olayım,bu gece uyumayayım dedim..bir gececik uyumasak ne olur,bir gececik...çocukları uyutamadım,gece onda misafir geldi ve ikiye kadar kaldı,uyumayayım demişim,seninle olayım değil,velhasıl pınarım başlığı görünce vuruldum..burası ilginç,çok konsantre dua etmek lazım:)
sizi çok özledim...

pınar dedi ki...

canım benim...
seninle susmayı özledim,öyle gözlerine bakıp anlaşılmayı..özlem nasıl anlatılır bilmiyorum ama işte öyle çok özledim.Rabbim doğru dua etmeyi nasip etsin inşaallah..kabeyide çok özledim..bakarsın orda komşu oluruz,hiç olmadı cennette inşaallah..ALLAHÜ EKBER..

Adsız dedi ki...

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme
mevlana...

Adsız dedi ki...

uzak-yakın her daim özlediği dostlarım için...sizi seviyorum...

nghnca dedi ki...

pınaaaaaaaaaaaaaaaaar çok özledim seni...