“Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek dönüp de yeniden buğday olmadı. Hiçbir üzüm tekrar koruk hâline dönmedi.
Piş ve olgunlaş, yani iyice yan ki, bozulmaktan kurtul!”

28 Mayıs 2011 Cumartesi

takva..

8 Mayıs 2011 Pazar

ölmek mümkün...

ev dağınık,temizlenmeli,bulaşıklar yıkanmalı,herşey ertelendi bilgisayarın başına geçildi.canım hiçbirşey yapmak istemiyordu.sonra haber geldi,selin vefat etmiş.kasas suresini işlerken, herkesin bir hikayesi var demiştik,selinle konuşmuş o aralar ablam,hastalıkla mücadelesinde sona yaklaştığını biliyordu ki,ölüm beyaz atlı prens gibi demiş ben beyaz atlı prensimi bekliyorum,beklediğine kavuştu.her ölüm erkendir diye bir laf edilir,aslında biliyoruz ki RABBİM herkesi olabileceği en güzel haldeyken alır,hastalığı çektikleri..evin çok güzeldir inşaallah selin.
gitmek istedim gidemedim cenazeye,evi olduğu gibi bırakıp uyudum,öğlen ezanı okundu duymamaya çalıştım sanki sadece selin için okunuyordu,sadece onun namazı için.ziyaretine gitmekde bir türlü nasip olmamıştı zaten,tatlı,naif sakin,halinden memnun hali gözümün önünde.yaşadığım
sürece,dünyada duyacağım son ezan benim için okunana kadar,kimbilir kaç kişi daha çıkacak hayatımdan.insan kendini ölüme en çok arkadaşları ölmeye başlayınca yakın hisseder demişti okuldaki yaşlı bir hocam.ne kadar doğru.ev hala darmadağınık her yer benden ilgi bekliyor,bu aralar hep böyle zaten evdeysem,dışarı çıkmayacaksam akşama yakın toplamaya çalışıyorum heryeri koştur koştur ne kadarı yetişirse,çoğu yetişmiyor erteleniyor,birikiyor.hayatımıda böyle geçiriyorum ertelenenler,birikenler.karmakarışık oldu yazı farkındayım ama bende karmakarışığım.okuyanlar selinimize bir fatiha okurlarsa çok sevinirim.

Ölmek Mümkün

Ölmek mümkün yolda yürürken
bir gün gülerken veya ağlarken
her an ölmek mümkün
Başlarken bir sabaha
kuşlara,ağaçlara bağırırken 'Merhaba'
Ve içimize dolarken umutları yeni günün
ölmek mümkün
Hasretler bittiğinde,dostlar geldiğinde,
hiç kimseyi görmediğinde,ağlamaklı üzgün
ansızın ölmek mümkün
Ölüm bu;
gülüşe ağlayışa bakmaz
gençti,ihtiyardı aldırmaz
kıştı,bahardı veya yaz
hesabını vermeden dünün gözün açık
ölmek mümkün
Şarkılar söylerken,evinde rahat yatakta
ya da savaşta
İfadesiz kalıverecek yüzün
Bir daha gülemeden,
ölmek mümkün
Ahmet Ünal Çam

6 Mayıs 2011 Cuma

darağacı...

önce uzun uzun baktım resme ne anlatmak istiyor diye.sonra ufak bir yardımla anladım anlatılmak isteneni,ne güzel tasvir edilmiş,keyifle besleyip büyüttüklerimiz aslında kendi ipimizi çekenler....
nereye bağlı ipimiz dünyaya mı,ahiretemi?dünyaya bağlıysak sonumuz resimdeki amcanın sonuyla aynı...
nerelere çekiliyoruz,nerelerde kayboluyoruz...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

ev..

günlerdir ev alma telaşındaydık,başımızı sokacak bir yuvamız olsun..
bugün muradımıza erdik şükür küçücük kutu gibi bir evimiz oldu..
hayırlı olsun için arayan arkadaşım tanıdığı bir hanımın vefat haberini de verdi laf arasında,ben geçici evime sahip olmanın telaşında,o hanım gerçek evine yerleşti.hayat ne garip,onca ev baktık bazen kavga ettik eşimle,uykumuz kaçtı geceleri alınacak borçların ödeme hesabıyla..
aldığımız ev şuan oturduğumuz evin yarısı nerdeyse,eşyalarımızı elemeliyiz,küçücük evimizde rahat ve ferah oturabilmek için fazlalıklardan kurtulmalıyız.AMAN YA RABBİ!dedim sonunda kabirde böyle değilmi rahat etmek istiyorsan nefsinde kurtulmalısın,sadeleştirmeli hayatını takvaya bürünmelisin.malesef ki ne günlerce kabir baktım hayatımda ne de dünyalık bir ev için harcadığım zamanı ebedi mekanıma harcadım.insan ne garip gözüne sokulurken gerçekler,balyoz gibi kafasına inerken sıcak yatağına yatıp sabaha kadar mışıl mışıl uyuyabiliyor.aldığı borçlar uykusunu kaçırıyorken,RABB'den aldığı nefeslerin hesabı!uykumu hiç de kaçırmıyor!!
söylemek kolay,yazmak kolay içine işletip yaşamak zor çok zor....