“Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek dönüp de yeniden buğday olmadı. Hiçbir üzüm tekrar koruk hâline dönmedi.
Piş ve olgunlaş, yani iyice yan ki, bozulmaktan kurtul!”

25 Mart 2011 Cuma

zamana karşı şuursuzca...

Akıp giden zaman içinde bir kafesteyim,
Her türlü amelde çok ahesteyim,
Kabrim beni bekliyorken dünyalık hevesteyim,

Uyandır artık Ya Rab! belki son nefesteyim. . . !

(Hz. Mevlana)

bu kaçıncı bahar,yeniden dirilmeye niyetlendiğim?
bir var bir yok zamanlar,bugün günlerden pazar,
hayır artık cuma!
ne zaman bitti yine hafta,en son aralıktı,ne çabuk bitti ay
demiştim,gün döndü,mevsimler geçti,mart bitiyor!
ne zaman nasıl?
elde ne var?ertelemeler,sonralar,anı kurtarmalar!
bu kadar bozuk mu şuurumun altı?

BAKARA'yla ümmet millet bilincimiz yerleşecekti,
azönce birileriyleydim,sabahtan bilmem kaça kadar,
mutlu mesut görüntü maskesiyle,öğrendiklerime ters
bişeyler çıktı birilerinin dilinden,üstüne atlamak istedim
kadının,öfkeyle titredi sesim zor toparladım...
oysa akaide ters değilse tartışma demişti ablam,
şuurumun altındaki yüze çıktı,hoşgörü yokmuş içimde
var sanırdım,zamanımı geçirdim birlikte,zamanı paylaştım,
bir kaç kelime düşman olmama yetti....
takım tutmaya meyilliymişim....
öyle de yetiştim zaten,oldum olası sevemedim feneri!
islamın şuuraltına bıraktığı temizlik,güzellik,örtü,muhabbet,
sakinlik,umut korku........
bugün birlikte olduğum kişilerin çoğu tesettürlü değildi,
haftada birgün toplanınca RABBİ de analım beraber dedik ve
başladık kelamı anmaya,içlerinden birisi katılmak istemiyorum
artık demiş,süslenip geliyoruz,yiyoruz içiyoruz,gülüp eğleniyoruz
sonra da hoop toplan ders yapalım bana zor geliyor demiş.
şuuraltındaki islama ters çünkü halimiz.....
gel seni cumartesiye götüreyim demek isterdim
sonra KUR'AN'ın tefsirini okumak,zor geliyor demiş anlamıyorum.
içimizden önderlik eden hep arapçasını okuduk yıllarca,
kuran ne anlatıyor onu anlamak lazım deyip,tefsire başlamıştı,
doğruydu anlamalıydık KUR'AN'ı ama böyle olmazdı.
susmuştum başlangıçta,bugün dile döküldü olmadığı,
ethem hocam'ın tarifini verdim bende önce ihya,sonra hadis,
sonra tefsir,yani önce şeriat sonra hadis en son tefsir.
ablamıza kabul ettiremedik ama
ilmihalde kur'an dan öğrenilir dedi.
takım tutma zihniyetiyle!!!!
...............................................

eve gelince,elime aldım kitabı bu bölüm geldi,
abuk sabuk,karışık yazdım bi dolu şey bari düzgün bişeyler de
olsun yazının içinde diye paylaşayım dedim...

Sırrül Esrar 13.fasıl
Taharet, temizlik manasına gelir; burada anlatılacak temizlik iki çeşittir. Biri, dış temizliği ki, bu dinin zahirî emrindeki temizliktir, suyla hasıl olur. Öbürüne gelince, tevbe, büyük bir zattan alınacak telkin ve iç temizliği ile olur. Ayrıca manevî yola girmek de icab eder. Şeriatın emrine göre, insandan çıkan bir necis sonunda abdest bozulur; yeniden abdest almak gerekir. Abdesti yenilemek üzerine, Peygamber S.A. efendimizin buyurduğu şu Hadis-i Şerifler manalıdır:
- «Herkim abdestini tazelerse, Allah onun iman nurunu parlatır, yeniler.»
- «Abdest üzerine abdest, nur üstüne nurdur.»
Zahirde alınan abdest bozulunca, tazelenir. Manevî abdestin bozulduğu da olur. O, kötü işler ve düşük huylarla bozulur.. Manevî abdesti bozanlar arasında, büyüklük satmayı, kendini beğenmiş olmayı, gıybeti, koğuculuğu, bühtan atmayı, yalanı saymak kabildir. Ayrıca gözün, kulağın, elin, ayağın yaptığı hatalar da bu meyanda sayılabilir. Çünkü: Peygamber S.A. efendimiz:
- «Bu gözler zina eder.»
Buyurur.. Bu abdestin yenilenmesi, halis tevbe ile olur. Bu, müfsit hataların hepsini bırakmakla hasıl olur. Pişman olmak, istiğfar eylemek ve bütün bu kötü huylardan sıyrılmakla hasıl olur. İrfan sahibinin, namazı tam olması için, tevbesini yukarıda sayılan afetlerin istilasına uğramaktan esirgemesi gerekir. Allah-ü Teâla buyurdu:
- «İşte bu, tevbe edip, tevbesini tutanlara; vaad olunmuştur.» (Kaf, 4)
Zahirde alınan abdestin zamanı muayyendir. Güne, geceye bağlıdır. Îç âlemin; yani, batın âleminin abdesti ise, ömür boyuncadır. Buradaki ömürden murad, dünya ve ahiret ömrüdür; dolayısı ile sonsuzdur. Zaten, bu hayatın ötesindeki ömrün sonu yoktur.

Kaynak: Gavsül Azam Abdülkadir Geylani Hz. Sırrül Esrar

2 yorum:

nghnca dedi ki...

Allah razı olsun,abdest bahsi iyi geldi...

pınar dedi ki...

elhamdülillah..