“Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek dönüp de yeniden buğday olmadı. Hiçbir üzüm tekrar koruk hâline dönmedi.
Piş ve olgunlaş, yani iyice yan ki, bozulmaktan kurtul!”

13 Şubat 2011 Pazar

mesneviden.....

Mevlânâ hazretlerinin sağlığında kasabın biri,
bir öküzü kesmek için satın aldı. Öküzün ayaklarını bağlayıp
yatırmak istediğinde, öküz, ipleri koparıp kaçtı.
Kasap arkasından yakalamak için koştuysa da yetişemedi.
Öküz, Mevlânâ'nın babasının mezarı yakınlarına geldi.
O esnâda mezarın başında Mevlânâ Kur'ân-ı kerîm okuyordu.
Hâl lisânıyla ona;
"Beni bu kasabın elinden kurtar." dedi.
Mevlânâ, öküzün üzerine elini koyup okşadı;
"Üzülme, cenâb-ı Hak her şeye kâdirdir." buyurdu.
Bu sırada kasap,elinde urgan ve bıçak olduğu hâlde
soluk soluğa çıkageldi.
Mevlânâ gelen kasabdan, öküzün âzâd edilmesini,
hürriyetine kavuşturulmasını istedi.
Kasap da Mevlânâ hazretlerinin hatırı için öküzü âzâd etti.
Kasap gidince Mevlânâ, mübârek elini öküzün üzerine
koyup duâ etti ve o günden sonra
bir daha o öküzü gören olmadı.
Bunun üzerine Mevlânâ; "Bu öküz, kesilip pişirilecek
zamâna gelmiş iken, bizim tarafımıza gelmek sûretiyle,
kesilip parçalanmaktan kurtuldu.
İşte bunun gibi bir insan da, Allahü teâlânın
evliyâsına cân u gönülden teslim olup
emirlerine uygun yaşar, ona talebe olursa,
kıyâmet gününde Cehennem'e götüren meleklerin
elinden kurtulur." buyurdu.
Bildiğin ve defalarca gittiğin yolda bile
Kılavuz olmazsa şaşırırsın
Kendine gel!
Hiç görmediğin o yola yalnız gitme
Sakın yol göstericiden baş çevirme
Ancak şeyhin kanatlarıyla uç da
Şeyhin askerlerinin yardımını gör!
mesneviden bu gece payıma düşenler...
“Ne olur beni de kendine benzet. Beni de sen gibi yak!”
diyebilsek mevlana hazretlerinin şems hazretlerine dediği gibi..
Ey Gönül!
Hz. Şems (ks), Hz. Mevlanâ'ya (ks) ne mi öğretti?
Yanmayı, kül olmayı..
Evet, Şems bir kibrit idi; Mevlanâ ise mum..
İkisi de Aşk ateşine meyilli..
Kibrit çakınca ateşi hem mumu yaktı hem de kendini...

himmet efendim... himmet efendim....himmet

Hiç yorum yok: