“Hiçbir ayna, tekrar demir olmadı. Hiçbir ekmek dönüp de yeniden buğday olmadı. Hiçbir üzüm tekrar koruk hâline dönmedi.
Piş ve olgunlaş, yani iyice yan ki, bozulmaktan kurtul!”

28 Mart 2011 Pazartesi

cami...

(bazen yazılara başlık bulmakta zorluk çekiyorum)
bugün haftalık tatil günümüzdü,
dün okuduğum yazıdan ilhamla cami merkezli bir gün
geçirmeye çalıştık.öğlen namazını,gazi mahallesinde bir cami de kıldık,
ikindini açılışından beri bir türlü gidemediğimiz hacıbayramda.
uzun zamandır cemaatle namaz kılmıyormuşum saf olmayı,aynı kıbleye
tanımadığın bir dolu insanla dönmenin tadını özlemişim.
ümmet bilinci en iyi mescidlerde yaşanıyor herhalde.
ilk umrede anlamıştım ümmetin nedemek olduğunu.
bir olmanın dayanılmaz hafifliğini ilk orda hissetmiştim.;)
herkese aynı bakabilmeyi orda öğrenmiştim.
orda millet ayrımı,dil ayrımı diye birşey yok,aynı kıble,herkes bir.
bir şekilde anlaşıyor herkes birbiriyle,kah aynı dilde,kah ortak
bilinen dilde,kah tarzanca ama kardeşlik ortak paydasında muhakkak
anlaşılıyor.renklerde önemini yitiriyor,siyah,beyaz,sarı hepsi karışıp
renksizleşiyor.kendimi kocaman hissetmiştim orda,hani bi dolu kardeşi
olurya insanın sırtını dayayacağı,güvenle bakar etrafa,aynı öyleydi hislerim;israil küçücük kalmıştı ordan bakınca,ama ümmetliği bırakıp milletliğe dönünce,küçücük kaldım yine burda.işte o büyüklük çokluk
hissini hatırladım bugün yeniden.
birde aynı anda bi dolu şehrin havasını hissettim hacıbayram camiinde...
ikindin vakti ılıkla karışık serin yumuşacık sanki okşar gibi esen rüzgar medine bir akşam vaktini hatırlattı,tam içime çekiyordum medineyle karışık ankara havasını,lavabolar ilişti gözüme mekke-medine lavobalarını hatırladım özlem çaresiz bir hasret.........
restore edilen binalardaki kitapçılar bursa yeşil camii etrafını,ankara manzarasının seyredildiği yer yine bursayı hatırlattı emir sultan camiini,sularsa eyübü.
restore edenlerden RABBİM razı olsun güzel olmuş elhamdülillah...
bir de kitap fuarına gittik bugün,benim ısrarlarım üzerine bin pişman
koca bir sıkıntıyla çıktık içerden.altınpark ve kocatepe fuarlarından kalma bir aşinalıkla kaybedip kendimi,her standa yaklaşmak istedim
sanki herkesle aynı itikada sahipmişim gibi ama aynı dili konuşup aynı milletten olduğum insanlar ne kadar yabancılardı bana.yanlız hissettim kendimi parçalandı sanki ruhum ve bir kez daha anladım ki bir milletin ortak paydası dini olmalı.başka din mensuplarıyla bile daha hoşgörülü ilişkiler kurulabilir ama şu yaşadığı gibi inananlar,ona ne gerek var,bu olmasa da olur insanın kalbi temiz olacak azizim hallerini yaşayanlar var ya,çok düşman gözüküyorlar;biz çıktık ordan,vazgeçtik emirlere uymaktan,
yasakları helal saydık sende gel bize katıl hali,şeytan gibi,ben çıktım insanları da çıkaracağım.......
Rabbim yardımcımız olsun inş.

1 yorum:

songül dedi ki...

ne güzel anlatmışsın canım çekti mübareği çoook özledim yine nasip olmadı:(ama söylediklerinde haklısın oraları bu kadar özlememizin sebebi bu herhalde aynı dilde konuuştuğumuz daha dogrusu anlaştıgımız insanları o mekanda bulmak millet dediğinde kuru bir kalabalık değil bir inanç uğrunda kenetleşip birlikte yürümek olsa gerek benceee:)